Neden olmayacağız ki! Başlığı önce NEDEN İKİYÜZLÜ OLMALIYIM? yapmıştım. Sonra şimdiki hâline çevirdim. Ama bunu yaparken belki on dakika uğraştım; doğru kelimeleri kullandığımdan emin olmaya çalıştım. Birkaç saniyede ikiyüzlünün yazılışına ve anlamına baktım. Onda sorun yoktu, beklemiyordum da zaten. Sonra ciddiyetsize baktım: Bkz. laubali. Peki, bakalım: Dört karşılık verilmiş bu sözcük için. Hayret! Hiçbiri uymuyor. Belki bininci kez oluyor TDK’ye bakıp da Türkçeyi bilmediğimi anlamam. Ciddiyete bakıyorum: bkz. ciddilik, diyor. Ciddiliğe bakıyorum: “ciddi olma durumu; ciddiyet” diyor. Ciddiye bakıyorum: On iki karşılık verilmiş. Kastettiğim anlam burada bulunuyor, daha doğrusu burada verilen karşılıklardan birkaçının olumsuzunda. Bu arada İngilizce-Türkçe sözlüklere de bakıyorum... Saniyelik süreç uzadıkça uzuyor.
Daha önce de değindim; sözlük
yazmak zor mu geliyor, beceremiyor musun, tut çevir İngilizce bir sözlüğü,
biraz kontrol et, daha iyi olur. Mesela “ciddiyetsiz” sözcüğünü açıklayamadın
mı, İngilizcesine bak, sonra da İngilizce-İngilizce sözlükten çevir gitsin. Bu
çakallık akıllarına gelmemiş midir? Gelmez olur mu, belki de pek çok tanımda Fransızca,
İngilizce falan kullanmışlardır, ama demek ki üşendikleri sözcükler var.
Neyse! Biz konumuza dönelim.
Gerçi daha sözlükçülük gibi ciddi bir konuda hâl böyleyken açıklama yapmaya
gerek var mı? Bu civarda, yaşamını zehir etmenin en etkili ve kolay yoludur ciddilik
ve samimiyet. Ne gerek var! Kendini mümkün mertebe korumaya al ve keyifle doğanın
işini yapmasını izle. Tabii, söylemesi kolay da yapması zor. Çalışmak zorundasın,
sokağa çıkmak, insan içine karışmak zorundasın… Örneğin, trafik kurallarına
ısrarla uymayıp artistlik yapan birinin tost oluşunu izlerken, o tosta senin de
karışma ihtimalinin hiç de az olmadığını fark etmen alacağın keyfi
azaltabiliyor. Bu yüzden, belki de ciddiyetsiz ve ikiyüzlü olmamalıyız, bilemiyorum,
yine kafam karıştı.
08.03.2025, Ct.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder