Kitabın özgün adı "Five Cities in Turkey". Türkçe baskıda "Tanpınar'ın İzinde Beş Şehir" yapmışlar. Tanpınar'ı kullanmışlar sadece bence. Açıkçası Tanpınarlık bir durum yok kitapta, kurulmaya çalışılan bağlantılar da çok eğreti ve göstermelik. Manguel, tercümanlarının veya yardım aldığı kişilerin söylediklerini de fazla ciddiye almışa benziyor ya da onun kafasında da herhangi bir Batılının kafasında bulunan beylik yığıntıdan fazlası bulunmuyor. Kafamızdaki çöplükleri elden geçirmeden değil beş tanesini bir ülkenin bütün şehirlerini gezsek ne fark eder? Okurken aldığım birkaç notu da paylaşayım. Manguel 10. sayfada, Beş Şehir'in ikinci baskısını kastederek 1957 tarihini vermiş. Bu yanlışlık Wikipedia'daki Beş Şehir maddesinde hâlâ düzeltilmemiş. Önceki bir yazımda sözünü etmiştim.* Özellikle Ankara bölümünde, kafede mafede duyduğu konuşmaları (Türkçe bilmediğine göre yanındaki tercümanların duyduklarını ya da uydurduklarını) bahane ederek Hükümet'e ve Cumhurbaşkanı'na giydirmeye çalışmış. Biraz da böyle basmakalıp eleştiriler yüzünden Ankara bölümü diğer bölümlere göre çok daha zayıf ve sönük... 32. sayfada, Kapalıçarşı'daki bir saatçinin söylediği şöyle bir cümleye yer verilmiş: ""Benim işim," dedi, "insanların en kıymetli hazinelerinin kalbinin bir kez daha çarpmasını sağlamaya hizmet eder.""** Valla bravo! Saatçinin bu cümlesinin ilk hâlini merak ettim, hangi dille söylemiş olursa olsun. Türkçede konuşma dilinde böyle bir cümleyle pek karşılaşılmaz da... 34. sayfada Gezi Olayları'yla ilgili olarak verilen bilgiler de abartılı. Anlaşılan Manguel'i Gezi konusunda manipüle etmişler. Erzurum bölümünde, 51. sayfada, "Evler sobayla değil de mangalla ısınıyor." deniyor. Ne mangalı Manguel! 53. sayfada da yine Erzurum için, "İnsanlar geçerken yalnızca Türkçe değil, Arapça, Kürtçe, Ermenice de işitilir." diyor. Rusçayı falan da ekleseymişsin Manguel, az olmuş böyle. 58. sayfada "1920 sıralarındaki Balkan Savaşı" şeklindeki bilgi de hatalı. Millî Mücadele'den bir tablo olabilir bahsedilen resim. 76. sayfada Konya Lisesi'ndeki öğretmenler ve öğrencilerin mükemmel İngilizce konuştuğunu söylüyor Manguel. İltifat etmiş. 84. sayfada Karadeniz'in bazı bölgelerinde hâlâ ölülerin ev içlerine gömüldüğü söyleniyor. Bunu da öğrenmiş olduk... Bursa bölümünde, sayfa 101'de, Hükümet'e dinci bir çevrenin ağzından getirilen eleştiri de, sırf, Hükümet'ten sadece Geziciler meziciler memnuniyetsizlik duymuyor, bazı dinciler de yönetimden rahatsız, mesajı verebilmek için yapılmış gibi duruyor. * Bkz. BEŞ ŞEHİR'DE "SANAT DA AŞK GİBİDİR, KANDIRMAZ SUSATIR" ** Alıntılardaki çift tırnakları koruyorum. 08.10.2016 |

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder