13 Ocak 2021 Çarşamba

KÜRESELLEŞME (ZYGMUNT BAUMAN)

(Bauman, Zygmunt, Küreselleşme Toplumsal Sonuçları, Çeviren: Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, 9. Basım, 2020, İstanbul, s. 158.) 

İlkin Özgürlük’ünü okumuştum Bauman’ın. Sonra Küreselleşme’si ile devam ettik. Popüler olan ya da dolaşımı, kullanımı arttıkça içeriği müphemleşen pek çok kavramdan biri olabilir küreselleşme. Tabiî bu durum hem küreselleşme hem de ona benzer diğer kavramlar hakkında kafa yormamıza engel değil, çünkü mesele o kavramların anlatmaya çalıştığı süreç veya olguların karmaşık olması zaten. Hâl böyle olunca, tutulacak yol konuyla ilgili herhangi bir kitabı okurken kesin doğrular ve değişmez ilkeler belirlemek, sonra da onlara göre hareket etmek değil; o süreç ve olguları anlamaya çalışmak olmalı.

İşte Bauman’ın bu yapıtı, bize küreselleşme denilen sürecin mahiyeti ve sonuçları hakkında kayda değer şeyler söylüyor. Kendisinin de belirttiği gibi en azından önemli sorular ortaya atıyor, okuru düşünmeye, tartışmaya çağırıyor:

“Bu kitabın tezi bir politik ilkeler bildirisi boyutuna varmıyor. Yazarın niyeti bir tartışma metni ortaya çıkarmaktır. Burada ortaya atılan soruların sayısı yanıtlanan sorulardan çok daha fazladır ve günümüzdeki eğilimlerin gelecekteki sonuçlarına ilişkin tutarlı bir tahminde bulunma noktasına varılmamıştır. Ne var ki, Cornelius Castoriadis'in belirttiği gibi, çağımızdaki haliyle modern uygarlığımızın sorunu, kendini sorgulamayı bir yana bırakmış olmasıdır. Belli soruları sormamak, gündemi işgal eden sorulara yanıt bulamamaktan daha tehlikeli sonuçlara gebedir; yanlış sorular sormak ise çoğu kez gözlerin gerçekten önemli meselelerden başka yönlere çevrilmesine hizmet eder. Sessizliğin bedeli insan ıstıraplarıyla ödenir. Kader ile hedefe ulaşma, sürüklenme ile yön belirleme arasındaki farkı yaratan, nihayetinde, doğru soruları sormaktır. Hayat tarzımızın güya sorgulanamaz öncüllerini sorgulamak, denebilir ki, kendimize ve insanlara borçlu olduğumuz en acil hizmettir. Bu [s. 12] kitap her şeyden önce, doğru soruları, tüm doğru soruları ve hepsinden önemlisi sorulan bütün soruları sorduğu iddiasında bulunmaksızın, bir soru sorma ve soru sormaya teşvik etme denemesidir. [s. 13]”

Bu üretken düşünürün sesine kulak vermeye, söylediklerini düşünmeye ve tartışmaya ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder