"Son yılların en radikal yazarlarından Ivan Illich, daha çok kurumlara ve kurumlaşmaya yönelttiği eleştirileriyle tanınıyor. Eğitim, sağlık, politika gibi kurumların insan yaratıcılığını öldürerek insanları kendine bağımlı kıldığını savunuyor. İlerleme ve verimlilik adına korkunç bir üretim-tüketim çılgınlığının yaşandığını, oysa sanayileşme ve büyüme kavramlarının vazgeçilmeyecek kavramlar olmadığını ifade ediyor.
Şenlikli Toplum'da seri üretim teknolojilerinin, insanları bürokrasinin ve makinelerin aksesuarları haline nasıl getirdiğini göstererek modern sanayi toplumlarını sorguluyor. Kişiler arasında özerk, yaratıcı ilişkiler kurulabilmesinde araçların rolüne değiniyor. İnsanların çalışırken zevk almaları, sevinç duymaları için araçlara hükmetmeleri gerektiğini belirterek, araçların insanlara hükmetmeye başladığı noktada büyümeye karşı çıkıyor." (Kapaktaki tanıtımdan.)
---
"Bilim ve teknoloji nerede bir sorun yaratsa, bunların ancak daha fazla bilimsel kavrayış ve daha iyi teknolojiyle aşılabileceğini söylemek moda oldu. Kötü yönetimin çaresi daha fazla yönetimdir. Uzmanlaşmış araştırmanın çaresi, disiplinler arası daha pahalı araştırmalardır; tıpkı ırmaklardaki kirlenmenin çaresinin, çevreyi kirletmeyen, daha pahalı deterjanlar olması gibi. [s. 22]"
"Yüz yıldır makinelerin insanlara hizmet etmesini sağlamaya, insanları da hayat boyu makineler için eğitmeye çalıştık. Artık, makinelerin "hizmet" etmeyeceği ve insanların da hayat boyu makineler için eğitilemeyeceği ortaya çıktı. Bu deneyin dayandığı hipotez, artık bir yana atılmalı. Bu hipotez, makinelerin, kölelerin yerini alabileceğini öngörüyordu. [s. 23] Kanıtlar gösteriyor ki bu amaçla kullanıldığında makineler insanları köleleştiriyor. Gitgide genişleyen endüstriyel araçların egemenliğinden, ne diktatörlüğünü kurmuş bir proletarya ne de işsiz güçsüz bir kitle kaçabilir. [s. 24]"
"[...] [E]ndüstri toplumunda yaşam, standart ürünlere, tek biçimliliğe ve belgelenmiş kaliteye abartılı bir değer vermeye yöneltiyor bizi. [s. 53]"
"Öldürücü hastalıklara yakalanmış hastaların gördüğü tedavinin yüzde doksanı, hastaların sağlık durumuyla ilgisizdir ve hayatı gözle görülür derecede uzatmaksızın, çekilen acıları ve sakatlığı artırma eğilimindedir. [s. 110]"
"Daha fazla büyüme çok yönlü bir felakete yol açacaktır. Felaket olmaksızın insanların büyümeye çok yönlü sınırlar konmasını kabul etmesi son derece ihtimal dışı görünüyor. [s. 139]"

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder