6 Eylül 2024 Cuma

ÇALIŞMAK MI, İLHAM MI?..

Yazarlık üzerine dile getirdiklerini de sevdiğim Orhan Pamuk, yazarlığın yaza yaza öğrenildiği söyler. Oturup yazabilmek, bir disiplin sağlamak önemli yani. Yine öykülerini hayranlıkla okuduğum Haldun Taner de bir yazısında işin disiplin ve emek isteyen bu aşamasına dikkat çekiyordu.

Elbette, neredeyse yazar adedince yazma biçimi olduğu iddiası laf olsun diye ortaya atılmış değildir, fakat bendeniz de yazma eyleminin herhangi bir zanaata benzeyen, ilhamdan ve yaratıcılıktan uzak, bir kâtiplik gibi görünen bu yönünü önemsiyorum, değerli buluyorum.

Hadi canım, diyebilirsin bana. Sadece yazarlık değil, hemen hemen bütün sanatlarda işin sırrının dehada, yaratıcılıkta yattığını söyleyebilirsin. Oscar Wilde, dersin örneğin; hadi o kâtipler yaza yaza onun anında buluverdiği aforizmaları yazsınlar da görelim…

Haklısın, ama ben istisna olduğunu düşünüyorum Wilde gibilerin. Üstelik iyi ya da kötü yazarlıktan bahsetmiyorum ben. Ortaya konan eserlerin sanatsal değerine dair de bir şey söylemiyorum. Bir asgari şarttan söz ediyorum. Oturup sayfalarca yazabilecek sabır, emek ve disiplinden yoksunsak uzun süre verimli olmamız, hem nicelik hem nitelik bakımından yazınsal bir değer ortaya koymamız mümkün değil diyorum.

Bir an parlayıp sönen yıldızlar da değerli elbette, fakat hangi sanat dalı olursa olsun kusursuzluk ve hatta özgünlüğün sabırla ve emekle kotarıldığını düşünmeye yatkınım ben.

Bu satırları en fazla 300 kelimelik yazı serimde su koy vermeyeyim diye kendimi gazlamak için de yazdım. Kendine iyi bak sevgili okur. Yeni bir yazıda görüşmek üzere...

---

"Gazlamak"ı (teşvik etmek, isteklendirmek...) pek benimseyemedim, ama çok yaygınlaştı. Uygun olmuş mu, argoya mı kaçmış?..

04.09.2024, Çarş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder