8 Eylül 2024 Pazar

BEN DÜZELİRSEM HERKES DÜZELİR

Merhaba Sevgili Kari,

Yine mülaki olduk Çalap'ın izni ve inayetiyle. Nasılsın bakalım? Bendeniz iyiyim. Evet, daha iyi hissediyorum son birkaç gündür. Zaten, ne zaman dervişâne bir bakışa yaklaşsam içim gönenir benim. Son günlerde de böyle bir hava var üzerimde, aman ne iyi, ne hoş!.. Sanırım biraz da bu hoşluk itiyor beni yazmaya. Ne diyorsun yazar efendi, ne dervişâne bakışı, diyebilirsin. Açmaya çalışayım.

İnsanoğlu son birkaç yüzyıldır fazla ileri gitti. Dünyayı çekip çevirebileceğini vehmetti. Bu yüzden başımız dertten kurtulmuyor. İnsanlığın nereye gittiğini veya evrildiğini kimse bilmiyor. Topyekûn bir belirsizliğin içindeyiz; kopuk, huzursuz, güvensiz... Böyle bir süreçte olumlu bir şeyler yapmaya çalışma zorunluluğu bile insanı huzursuz etmeye yetiyor. Razı olmadığımız bir gidişatın değişip dönüşmesine yönelik bir çaba içerisinde olmamak ağır geliyor. Elimiz kolumuz bağlı mı, diye kendimizi neredeyse yiyip bitirecek hâle geliyoruz, neden yakınıp duruyoruz da bir şeyler yapmaya çalışmıyoruz, diye sorup duruyoruz.

Düşündüm de hiç gerek yok bunlara sevgili okur. Yararlı olmayacak her türlü yanmaya da yanıp yakılmaya da en ufak meylimiz olmamalı bizim. İzlemekle mi yetinelim? Evet. Geride doğrularımıza uygun bir yaşam bırakabilmek yapılabilecek en büyük iş ve erişebileceğimiz en büyük mutluluk olacaktır.

Modern yaşama biçimi neredeyse her bileşeniyle ışıltılı, çekici ve çok da güçlü bir anafor artık. İnsanlar, çekilmeye direnmeyi geçtim, can atıyorlar bu anafora kapılmak için. Biz o anafora da, içine atlayıp tatlı baş dönmeleri yaşamak isteyenlere de tek kelime etmemeliyiz. Bize laf düşürebilecek onurlu ve tutarlı bir duruşa sahip olmadığımız için değil sadece, yapılması gereken susmak ve kendimize bakmak olduğu için.

Görüşmek üzere…

28.08.24, Çarş., 08.09.24, Pazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder