14 Kasım 2024 Perşembe

İLİŞKİLERDE “GİZEM”

Merhaba Sevgili Okur,

Bu hafta insan ilişkilerindeki bir tuhaflıktan bahsetmek istiyorum. Ama öncesinde sana borçlu olduğum özrümü dilemeliyim. Evet, sevgili okur, bu kez arayı biraz uzattım; özür dilerim. Aslında bir yazı yazmıştım, ama daha taslak hâlindeyken yayımlamaktan vazgeçtim. Sonrasında kafamda sürekli karalamalar, sonu gelmeyen başlangıçlar… Kısmet bugüneymiş.

Konumuza gelirsek... Biliyorsun; bir sürü çokbilmiş ilişkilerde gizemli olmanın yararından bahsediyor: Hemen açılmayın, ketum olun; ne kadar çok konuşursanız karşı tarafın merak ve ilgisi o kadar erken sönümlenmeye başlar. Ayrıca; çok konuşursanız zayıf yönlerinizi, sizi savunmasız bırakacak yönlerinizi dile getirme ihtimaliniz de artar…

Ne diyorsun bu öğütlere? Bu çokbilmişlere katılıyor musun? Ben katılmıyorum. Katılmadığım gibi tam aksini savunuyorum. Sırf bir taktik gereği susup duran heyecansızlara da gıcık oluyorum. Heyecansız yerine soğuk nevale diyecektim. Düşündüm de bunların büyük bir kısmı hiç de soğuk veya sevimsiz değiller; fakat öyle dikkatliler ki, suya sabuna dokunmamayı, kişilikleriyle ilgili ipuçları vermemeyi her seferinde bir güzel “başarıyorlar”. Neden hoşlanırlar, neye kızarlar, en temel konularda ne düşünürler?.. Asla “açık” vermiyorlar. Onlara, hadi toplum içinde öylesiniz de az çok samimi olduğunuz insanlara niye açılmıyorsunuz, diye sormak istiyorum. Bir şeyden mi korkuyorsunuz? Amacınız ne? Ne olacak karşınızdaki insanı merak içinde bırakınca? Hem daha ne kadar süre devam edecek bu “gizem”?

Boş işler bunlar! Sadece boş da değil bu tavır, çok da itici. Böyle kurnaz, kurnaz değilse bile ürkek korkak tiplerle yol alınmaz. Evet, sevgili okur, fark ettiysen, artık bırak yakın ilişki kurmayı, oturup çay bile içme böyle tiplerle.

13.11.2024, Çarş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder