Merhaba Sevgili Okur,
Nasılsın, iyi misin? Umarım iyisindir.
Ben her zamanki gibiyim. Kendimi en iyi hissettiğim zamanlar yerimi
düşünmediğim zamanlar olsa gerek. Yerini düşünüp de rahat olabilir mi insan?
Bir kuşu kafese kapatıp da yerini
yadırgamamasını nasıl bekleyebiliriz? Benimki de o hesap; özgür değilim ben.
Beni az da olsa istediğim hayata götürebilecek adımları atamadım; özgürlüğümün
bedeli çok ağır geldi. Yapacağım en akıllıca iş, içinden çıkıp kurtulamadığım
kafese uyum sağlamaktı belki; öyle ya, madem özgürlüğün bedelinden korkuyorum.
Ama o da olmadı, kahrolası kafesimde gönülsüzce ve yakınarak yıllar geçirdim. Oysa
denemeliydim, hemen her şeyi denemeliydim.
Bazen saatler geçmek bilmez,
doğru; ama bir de bakmışsınız yıllar çabucak geçip gitmiş. Şimdi düşünüyorum da
yaşadığım şey hayat değil bir erteleme süreci gibi görünüyor. Alınacak bazı
kararlar, atılacak bazı adımlar ertelenmemeli! Çok duymuş veya okumuşuzdur:
Alınan bir karar, atılan bir adım bütün hayatımızı değiştirebilir.
Yerimizi yadırgıyorsak yapmamız
gereken yerimizi değiştirmek olmalı. Yeni yerimizin nasıl olacağına kafayı takmak,
ayrıntıları düşünüp durmak işi sağlama almak değil düpedüz korkaklıktır. Biraz cesaret!
07.12.2024, Ct.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder