3 Mayıs 2025 Cumartesi

GÜNLÜK TUTMANIN ZARARI

Selam sevgili okur! Nasılsın, iyi misin? Sana da hitap etmez oldum; kendi kendime öylesine konuşuyorum artık. Oysa bu yazılar en azından biçim yönünden birer mektup gibi olacaktı, değil mi? Kusura bakma, hayatta neyi gerektiği gibi yaptım ki bunu yapayım? Sallapati gidiyorum işte!

Biliyorsun, ben çocukluğumdan beri bir şeyler yazarım, günlük tutarım. Az önce, bir iki cümle karalayayım diye günlüğümü açarken bir aydınlanma yaşadım: Günlük tutmanın kötü, hatta zararlı bir uğraş olduğunu anlayıverdim. İşin bu yönünü hiç düşünmemiştim doğrusu. Günlük tutmak benim için hep eğlenceli, faydalı bir alışkanlıktı. Evet, iyi tarafları elbette vardı; ama ciddi bir kötülüğünü de fark ettim.

Günlük tutmak, yaşamını boşu boşuna harcadığının çoğu zaman sıkıntı verici bir tesciliymiş meğer. Yıllar geçtikçe anlıyorsun. Büyük bir komutan, siyaset adamı ya da sanatçı falan olmayıp günlük tutarsan, bunu ısrarla sürdürürsen, zamanla, birbirinin kopyası bir yığın değersiz gün(lük) birikiyor. Bu yığın, renksiz ve boşa geçirilmiş bir hayatın acı verici dökümleri olarak karşında dikilip duruyor. Oysa günlük tutmamış olsan böyle bir belgeselle işin olmayacaktı, değil mi? Hatta adına hafıza dediğimiz, kolayca manipüle edilen bir aygıt sayesinde geçmişini daha merhametli bir şekilde değerlendirecek, hoşuna giden anları çekip çıkaracaktın. Böylece, kendinden memnun bir insanın duyduğu yaşama sevincini sen de duyacaktın.

Ama sen ne yaptın? Kendine bunu bile çok gördün. Yaşama beceriksizliğinin türlü örneklerini, bunların verdiği acıyı gün gün kaydettin. Belki de yanlış yaptın; bir daha düşün bu işi, olur mu?       

03.05.2025, Ct.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder