Üniversite ikideydim. Kadıköy sahilinde Mert, Cihan ve ben aylak aylak dolaşıyorduk. Sanki her birimiz ne yapacağımızı, can sıkıntımızı nasıl azaltacağımızı düşünüyorduk. “Biz niye balığa gitmiyoruz?” deyiverdim. Mert, hemen o gün bir olta aldı. Cihan biraz nazlandıysa da gelmeye razı oldu. Üsküdar’a geçtik. Sahilde birkaç tur attık; kim, ne yakalıyor, nasıl yakalıyor gözlemledik.
Çoğunluk
sarıkanat için çabalıyordu. İstavrit ve palamut için uğraşanlar da vardı. Biraz
daha tenhada iki kişi de izmarit yakalıyordu. İzmarit adında bir balık olduğunu
bile bilmiyorduk. Biraz izledik, nasıl yakalandığını sorduk, öğrendik. İzmaritte
karar kıldık. Lüfer grubu bizim gibi acemiler için uygun değildi. Adamlar 200
gramlık kurşunları vınn diye neredeyse Boğaz’ın ortasına fırlatıyorlardı. Kıyıdan
beş on metre açıktaki izmaritler için 40 gramlık kurşun yetiyordu.
Gidip yemlik karides
aldık. İstavrit çaparisini çıkarıp izmarit takımını taktık. Sırayla sallamaya
başladık. Ben bir tane yakaladım. Onlar boş geçti. Ben bu sefer aynı anda iki
tane çektim. Çocuklar gibi şendik. Sevinçten hoplayıp duruyorduk. Cihan atmayı
bıraktı, benim atmamı istedi. Atmamla çekmem bir oldu. Mert’e verdim oltayı.
Cihan, “Mert sen atma, Orhan atsın,” dedi. Ben razı olmadım. Mert bir iki kez
denedi. Takımı kopardı. Yeni takımla yine salladım. Bu sefer bütün iğneler
doluydu. Balıkları çıkardık, oltayı Mert’e verdim. Cihan, yine “Orhan atsın,”
dedi. “Abi, ne olacak, hepimiz atalım,” dediysem de artık ikisi de işi bana
bıraktı. Ben birkaç kez daha salladım, her seferinde yakaladım, ama onların da
yakalamasını çok istiyordum. Zaten farklı bir şey yapmıyordum, şanslıydım sadece.
O gün elimizdeki
bütün takımları Boğaz’ın serin sularında bırakıncaya dek balık tuttuk. Daha doğrusu
ben tuttum, arkadaşlarım baktı. Bunun sebebini hâlâ düşünürüm. Talihin yüzüme güldüğünü
hiç hatırlamıyorum; bu izmarit avı hariç. Yine de, zaman zaman, “Galiba anılarımı
yazma vaktim geldi,” diyorum kendime, “belki, sevgisiz bir erkeğin hüzünlü
hayatını merak eden biri çıkar.”
11.06.2025, Çarş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder