Çok düşündüm.
Ve vazgeçtim.
Babam sağ olsaydı
konuşur, değiştirmeye ikna ederdim. Artık çok geç. Zaten yaşım ilerledi, bu saatten
sonra benimle dalga geçecek değiller ya! Hem geçseler ne olur, çocukluk ve
gençliğimden şerbetliyim. Hatta farklı ve etkileyici esprilere rastlasam sevineceğim;
o denli alışmışım. Gerek yok. Evet, kalsın böyle. Babamın hatırına kalsın. Kim
bilir ne düşündü, ne kadar uğraştı bunu seçmek için! İlkokul yıllarımda bir
şeyler söylemişti. Bir çocuk için uzun ve karmaşık bir açıklamaydı. “İlk
nefesimizden itibaren yenilmeye başlarız,” falan filan… Hiçbir şey anlamamıştım.
Ne diyordum? Evet, önemi yok. “Bu nasıl isim oğlum böyle?” diyen öğretmenlerimi de, “Mağlup Can mı?” diye teyit isteyen memurları da unuttum. Askerde “Savaşmadan yenildin mi la? Zuha ha ha!” diye böğüren öküzleri de hatırlamıyorum. Evet, kalsın böyle. Bendeniz Mağlup Can, ezik bir babanın yenik oğlu… Babamı yalancı çıkarmadığım için sevinmeli miyim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder