11 Ekim 2025 Cumartesi

SORULAR, DURUMLAR, GİDİŞAT FALAN

Hayattan ne istediğimi biliyor muyum? Hayattan bir şey istenir mi? Niçin yaşıyorum? Hadi uzun zaman öncesi neyse de son üç beş yılıma bakarak ne yaptığım, nasıl yaşadığım, neyi hedeflediğim gibi sorulara ne cevap verebilirim? Yine aynı şekilde, önümdeki yaşama ihtimalim olan on yirmi yılı değil de üç beş yılı göz önüne alarak ne yapacağım veya neyi hedeflediğim gibi soruları nasıl cevaplayabilirim? Böyle sorular sormak ve cevap bulmak zorunlu mu, benim böyle bir mecburiyetim var mı? Bu ve benzeri soruları kendime sürekli sorup dursam ne olur, sormasam veya çok daha az sorsam ne olur, ne değişir? Bu soruların cevabı aşağı yukarı belli değil mi, ikide bir sorarak ne bekliyorum, kafamda şimşek çakma ihtimali mi var?

Bu sorgulamaların sebebi şu galiba: Memnun değilim, yaşamımdan, kendimden, gidişattan…* Ve değişim istiyorum. Fakat değişim düşünmekle değil, harekete geçmekle olabilecek bir şey daha ziyade. Bunu daha önce de dile getirmiştim. Harekete geçme konusunda ne kadar çok isteksizsem veya zorlanma yaşıyorsam değişim isteğim de o kadar güçlü ki bir şey yapamasam da sürekli sorular sorup duruyorum. Bu süreç çok uzuyorsa kötü, hayra alâmet değil en azından. Bende durum ne, nasıl; yani çok uzadı mı bu süreç? Evet, çok uzadı, uzuyor. Farkındayım. O yüzden daha net şeyler için uğraşıyorum. Sürekli sorgulayıp durduğum bir konuda somut sayılabilecek bir cevap bulma peşindeyim; bir adım atma, harekete geçme gereğinin farkındayım.

Bu somutluk isteği yüzünden senenin başında AMEL DEFTERİ adını verdiğim bir çizelge yaptım, işaretleme işini de büyük oranda “başardım”. Bu çizelgede yapmayı düşündüğüm faaliyetleri belirtip her ayki durumumu, performansımı mı demeliyim, işledim. Büyük ölçüde sayısal olarak belirlediğim hedeflerimi yine sayısal olarak değerlendirdim. Öyle uçuk kaçık şeyler değildi bunlar, aşırıya da kaçmadım. Fakat durum bazı başlıklar açısından hiç umduğum gibi gitmedi; ama bunlar önemli şeyler de değil, biraz olursa olur, olmazsa olmaz sayılabilecek şeyler. Ya da şöyle söyleyeyim, tamamen elimde olan şeyler değil bunlardan birkaçı ve özellikle de “başarısız” olduklarım. Yine de üstünde durmak gerekiyor bunların da. Duracağım, önümüzdeki sene için de bir benzerini yapacağım bu çizelgenin, böylece onu hazırlarken daha isabetli olur hedeflerim, planlamalarım.

İyi götürdüğüm bir şeyden de bahsetmeliyim: FIRE hedefi. (FÖ diyordum, artık uluslararası kısaltmasını kullanacağım.) Bu amacımı gerçekleştirmeye azalmayan bir hevesle devam ediyorum. Yatırımlarım pek kâr ettirmedi ama birikim konusundaki performansımı tatmin edici buluyorum. Hemen her işlemimi Excel’e kuruşu kuruşuna giriyorum, aylık performansları tablolara döküyorum. Bu işleri bir hobi gibi de görüyorum, sayılar, oranlar vb. hoşuma gidiyor. Muhasebeci falan olmalıymışım J.

Evet, sorgulamaya devam; fakat bir sonuca vardığım konularda o sonuç neyi gerektiriyorsa onu yapmaya da çalışacağım. Süreci ve gelişmeleri belli başlı maddeler hâlinde yazacağım. Varsa bir planlamam yazıya, grafiğe dökeceğim. Diyelim ki bütün bunlar bomboş uğraşlar; olsun, bunların yerine başka bir şey yapabilseydim onu yapardım zaten, değil mi?    

---

* Bir sebebi de şu olabilir. (Sonradan aklıma geldi bu sebep ve yazmadan edemedim.) Bekârlık, yalnızlık. Çoluk çocuk olsa, bir ailem olsa bir hayatın nasıl yaşanacağına bu kadar kafa yorabilir miyim, vaktim olur mu? Bir telaştır, curcunadır yaşar giderdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder